Artan casusluk vakaları risk oluşturmaya devam ediyor. Bu casusların özellikle ülkemizi hedef alması, bütün vatandaşların bundan sonra daha dikkatli davranması gerektiğini hatırlatıyor.
NEDEN HEDEFTE TÜRKİYE VAR?
Konuyla ilgili CNN Türk ekranlarına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ali Murat Kırık casusların neden Türkiye’yi hedef aldıklarını anlattı;
“Biliyorsunuz Orta Doğu açısından da değerlendirdiğimizde, Avrupa açısından da değerlendirdiğimizde kilit bir noktada yer alıyor. Dolayısıyla bunun karşılığı da ister istemez tabii ki bu tarz casusluk faaliyetlerinin merkezinde olması olacaktı.
Şu anda da sosyal medyada çok yoğun şekilde bu casusluk faaliyetlerinin yaşandığını, meydana geldiğini görüyoruz. Özellikle kendilerini polis olarak tanıtan, savcı olarak tanıtan ya da yurt dışında işte Amerikan askeri, İngiliz askeri olarak tanıtan kişilerin çok yoğun olduğunu görüyoruz.”
BU CASUSLUK AĞINA DÜŞMEMİZİN ASLINDA İKİ TEMEL SEBEBİ VAR
Bunlardan bir tanesi kendi elimize verdiğimiz veriler. Zaten açık kaynak istihbarat dediğimiz bir kavram vardır.
Açık kaynak istihbaratı sosyal medya mecraları, internet siteleri, uygulamalarda bıraktığımız dijital izler, kendi elimizde bıraktığımız bu uygulamalar ister istemez tabii ki casusluk amacıyla kullanılıyor.”
GÖZ BOYAYACAK BİLGİLERLE KARŞIMIZA ÇIKIYORLAR
İnternet ortamında dolaşırken karşımızdaki kişilerle sohbet sırasında nasıl davranmamıza değinen Murat Kırık;” Bir de internet ortamından bizimle ilgili belge almak isteyen, bilgi toplamak isteyen kişiler var. Şimdi diyebilirsiniz ki bir kişi bana yazsa ne olur?
Bu tarz profilli kişiler bir anda takibi almaya başlıyorlar, benimle sohbet etmeye başlıyorlar. Nasılsın, iyi misin? Ben Amerika’da çalışıyorum. Amerikan ordusunda çalışıyorum.
Türkiye’ye gelmek istiyorum. Türkiye’de çok güzel hayat şartları olduğunu gördüm. Bana bunlarla ilgili bilgi verir misin? Vesaire diyorlar.
Bu da aslında bir casusluk faaliyeti. Çünkü istihbarat demek hem açık kaynak hem kapalı kaynak istihbarat. Bazen bizim bıraktığımız bu noktadaki dijital izler çok ciddi sorunları beraberinde getiriyor.” dedi.
NE PAYLAŞTIĞIMIZA VE NE İNDİRDİĞİMİZE DİKKAT ETMELİYİZ
Ayrıca telefon veya bilgisayar kullanırken paylaştıklarımıza ve indirdiğimiz uygulamalara çok dikkat etmemiz gerektiğini belirten Kırık; Paylaşımlarımıza da artık bugün iki kere dikkat etmemiz lazım. Kullandığımız uygulamalar, hatta aldığımız cep telefonları bunlar bile aslında casusluk amacıyla kullanılabilir.
Bazen bir uygulama indiriyoruz. Bu uygulamaya diyoruz ki işte eğlenceli bir uygulama, bir oyun görünümü bir uygulama. Aslına bakarsanız bu bir casus uygulama olabiliyor. Biz hep dolandırıcılardan korkuyoruz.
“ÇOCUKLARA KENDİ YAŞTILARIYMIŞ GİBİ DAVRANIYORLAR”
Yani dolandırıcılar bu bilgileri almak istiyorlar, bizim hesaplarımızı boşaltmak istiyorlar. Yani benim telefonumdaki bütün dataya ulaşabiliyorlar mı?
Çünkü yaş grubu fark etmeksizin eğer ulaşıyorlarsa çok basit bilgileri ne yapacaklar ki? Çocuklara da aynı durumu gerçekleştiriyorlar. Çocuklarla da kendi yaşıtlarıymış gibi gösteriyorlar.
“İSRAİL’İN PEGASUS YAZILIMI ÖNEMLİ KİŞİLERİ DİNLEMİŞTİ”
Hatta bu geçmişte biliyorsunuz İsrail’in NSO firmasının Pegasus isimli bir casus yazılımı vardı. Bu casus yazılımı ülkelerin, devletlerin liderlerini dinledi. Bunları da yine CNN Türk ekranlarında bildiğiniz üzere uzun uzadıya konuşmuştuk. dedi.
BENİM KİŞİSEL VERİLERİMİN ÇALINMASINDAN NE OLACAK DEMEYİN
Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Profesör Dr. Ali Murat Kırık, ülkede 86 milyon kişinin olduğunu ve çoğunluğun bu şekilde düşünmesi durumunda elde edilen verilerin toplanıp yapay zekaya analiz ettirilme riskinin olduğunu vurguladı.
Bunun sonucunda oluşabilecek risklere değinen Murat Kırık, 2016 yılında gerçekleşen ABD seçimlerindeki manipülasyonu örnek gösterdi. Yani elde edilen verilerimiz ile aynı riskin yıllar sonra ülkemizde de ortaya çıkabileceğini, bu nedenle uygulamaları kullanırken “benim verilerimden ne olur” denilmemesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca öğrenilmemesi gereken şeylerin casuslar tarafından öğrenilmesinin de gelecek yıllarda ülke dinamiğini olumsuz yönde etkileyerek vatandaşların dilediği gibi yönlendirilmesi riskinin de olduğu belirtildi. Bunun da haklının haksız, haksızın ise haklı olma durumunu ortaya çıkarabileceği aktarıldı.
“ARTIK DİJİTAL DÜNYA ÇOK CİDDİ BİR RİSK”
Dijital Dünyanın artık çok büyük bir risk olduğunu belirten Murat Kırık, bu konuda ciddi önlemler alınması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
Artık dijital dünya çok ciddi bir risk. Bu tarz risklere karşı karşıya kalmamak adına yerli milli uygulamalar, yazılımlar kullanılmasının son derece önemli oldu.
2016 YILINDA KULLANICI VERİLERİYLE SEÇİMLER MANİPÜLE EDİLDİ
Diyoruz ki bu uygulamaları indirmeyin. Sonra ne deniyor? Ya benim verimle ne olacak? Benim kişisel verimle ne olacak? Herkes bunu derse, burada Türkiye’de 86 milyon vatandaşımız var.
Bunların hepsi toplanırsa ve bundan sonraki süreçte bunlar yapay zeki algoritmaları aracılığıyla anlatılabilirse, 2016 yılında karşımıza çıkan Amerika’daki başkanlık seçimlerinin nasıl manipüle edildiğini gördünüz değil mi?.
İnsanların bilinçaltına siz bu sayede sosyal medya aracılığıyla insanların hassas noktaları tespit ederseniz, öğrenirseniz ne olur? İnsanların istemediği şeyleri öğrenirseniz ne olur? O zaman siz onların karşılığında bir propaganda yürütürsünüz. Ülkenin iş dinamiklerini bozmuş olursunuz. Benim korkum bu zaten.
“ÜLKENİN DİNAMİKLERİ BOZULUR”
Ülke dinamiklerinin bilinçsiz bir kullanımdan dolayı zarar görmesine değinen Murat Kırık bu durumun Türkiye’ye fayda sağlamayacağını aksine büyük zarar sağlayacağını şu sözlerle belirtti:
Bu durum Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne fayda sağlamaz. Türkiye’nin dış mihraklardaki düşmanlarına yarar sağlar. Aklımızı başımıza almamızın ben çok doğru olduğunu düşünüyorum.
Bu tarz sosyal medyada paylaşım yaparken, size bu tarz sorular sorarken, işte ben dostum, gel yurt dışında eğitim imkanı var, gel yurt dışında çok fazla maaş alacaksın, ekonomik sorunlar burada yok diyen insanlara, siz kişisel verilerinizi, bilgilerinizi sunarsanız, buradaki işin ortamlarını anlatırsanız ne olacak? Bunların hepsi toplanacak, yapay zekâ ile analiz edilecek. Antipropaganda oluşturulacak. Lütfen dikkat edelim efendim.”